Bölüm 02: Reklamcılığın Temelleri
🔗 Reklamveren-Yayıncı İlişkisi
Dijital reklamcılık, binlerce şirketten oluşan küresel bir milyarlarca dolarlık endüstridir; ancak işin merkezinde iki kilit oyuncu vardır: reklamveren ve yayıncı.
Reklamveren-yayıncı ilişkisi, internetin icadından çok öncesine dayanır. Gazete ve dergi gibi yayıncılar, düzenli abonelik ve bireysel satış gelirlerinin üzerine ek gelir elde etmek amacıyla reklamverenlere reklam alanı satarlardı.
Günümüzde herkes yalnızca bir web sitesi oluşturarak veya bir mobil uygulama geliştirip reklamverenlere reklam alanı satarak yayıncı olabilir. Bu durum, geleneksel reklamveren-yayıncı ilişkisinin dinamiklerini tamamen değiştirmiştir.
💼 Reklamveren Nedir?
Bir reklamveren, ürününü veya hizmetini hedef kitlesine ulaştırmak isteyen bir marka ya da şirkettir (örneğin bir reklam ajansı). Amaç; marka bilinirliği oluşturmak, marka sadakati geliştirmek ve satışları artırmaktır.
🏢 Büyük Marka Örnekleri
Aşağıda her yıl reklam için milyarlarca dolar harcayan bazı markalara örnekler verilmiştir:
- AT&T
- Comcast
- Ford
- Procter & Gamble
- Verizon
- General Motors
Reklamverenler yalnızca büyük markalardan ibaret değildir; her gün milyonlarca küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) ve kuruluş da ürün ve hizmetlerini çevrimiçi ortamda tanıtmaktadır.
🎨 Reklam Ajanslarının Rolü
Yukarıda listelenen büyük markalar ise genellikle reklam ajansları tarafından temsil edilir. Reklam ajanslarının görevi şunlardır:
- Kampanyayı oluşturmak: Reklamın grafik öğelerini ve mesajını tasarlamak.
- Kampanyayı yürütmek: Kampanyayı yapılandırmak (ör. hedefleme, sıklık sınırlaması ayarlamak) ve web, uygulama içi veya DOOH (dijital açık hava reklamcılığı) gibi farklı kanallarda başlatmak.
- Kampanyayı yönetmek: Kampanya sonuçlarını ölçmek ve performansı artırmak için değişiklikler yapmak.
📜 Reklam Ajanslarının Kısa Tarihi
İlk reklam ajanslarının tarihi 1786’ya kadar uzanır. O yıl William Taylor, Londra’da ofisini açmış ve bugün tarihteki ilk reklam ajansı olarak kabul edilmiştir.
Ancak, İngiltere’deki iş Avrupa’daki reklam ajanslarının öncüsü olarak kabul edilse de, bu fikri Atlantik’in ötesine taşıyan kişi Volney B. Palmer oldu. 1842’de Philadelphia’da Amerika topraklarında ilk ajansı açtı.
Volney, çeşitli gazetelerde büyük miktarda alanı indirimli fiyattan satın alıyor, ardından bu alanı daha yüksek fiyatlarla reklamverenlere yeniden satıyordu. Reklamın kendisi — metin, düzen ve görseller dahil — müşteri tarafından hazırlanıyordu. Bu da Palmer’ı yaratıcı tarafta çok az etkisi olan bir “reklam alanı komisyoncusu” haline getiriyordu.
Bazı ajanlar ise müşterilerinin talebi üzerine, İngiltere’deki gazetelerin reklam fiyatlarının listelendiği dizinler hazırlıyordu. Birçok ajans, gazete reklam alanlarını satın alıp üzerine kâr koyarak satarak gelir elde etti.
- yüzyılda New York’ta N.W. Ayer & Son‘un kurulmasına kadar pek çok reklam ajansı aynı iş modelini izledi.
Bu ajans, yalnızca alan satmakla kalmayıp müşterilerine planlama, yaratım ve eksiksiz kampanya yürütme dahil olmak üzere geniş kapsamlı hizmetler sundu.
De Beers, AT&T ve ABD Ordusu gibi müşterilerle çalışarak ünlendi ve birçok akılda kalıcı slogan yarattı.
Kaynak: Adland: A Global History of Advertising, published by Kogan Page; Second edition (July 28, 2013)
👉 Reklam ajansları hakkında daha fazlasını Bölüm 04: Dijital Reklam Ekosistemindeki Ana Teknoloji Platformları ve Aracılar bölümünde anlatıyoruz.
📌 Not: Kitap boyunca, reklamveren terimini kullanıyoruz; bu, ister bir markanın kendi bünyesinde çalışan bir reklamvereni, ister markanın adına çalışan bir reklam ajansını ifade edebilir.
🎯 Markalar ve Şirketler Neden Reklam Verir?
Marka ve şirketlerin reklam vermesinin birçok nedeni vardır. İşte başlıca reklam stratejilerinden bazıları:
1. Marka Farkındalığı (Brand Awareness)
Geniş bir tüketici kitlesine ulaşmak, onlarla etkileşim kurmak ve markaya maruz kaldıkları süreyi en üst düzeye çıkarmak.
2. Doğrudan Yanıt (Direct Response) - Müşteri Bulma, Edinim
Yeni müşteri adayları, satışlar ve dönüşümler elde etmek için tüketiciyi belirli bir eyleme (örneğin bir form doldurmak) yönlendiren reklamlar göstermek.
3. Müşteri Elde Tutma (Customer Retention)
Daha önce markayla etkileşime girmiş ya da markaya maruz kalmış mevcut müşterilerle yeniden etkileşime geçmek. Bu genellikle yeniden hedefleme (retargeting / remarketing) kampanyalarıyla yapılır.
📰 Yayıncı Nedir?
Bir yayıncı, bir kitleyi çeken içerik üreten herhangi bir şirket olarak tanımlanabilir.
Yayıncı örnekleri arasında çevrimdışı dünyada gazeteler ve dergiler; çevrimiçi dünyada ise web siteleri ve mobil uygulamalar bulunur.
Farklı cihazlarda görüntülenen yayıncılara örnekler verilmiştir. Hepsinde bir reklamın gösterildiğine dikkat ettiniz mi?
📌 Önemli: Yayıncı terimi yalnızca web sitelerini ifade etmez; YouTube, Facebook ve Hulu gibi içerik veya yayın platformlarını da kapsar.
💰 Yayıncılar Web Sitelerini ve Uygulamalarını Nasıl Gelire Dönüştürür?
Yayıncıların, stratejilerine bağlı olarak web sitelerini veya uygulamalarını paraya dönüştürmelerinin birçok yolu vardır. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:
1. 📱 Dijital Reklamlar
Bu yöntem, web sitelerini ve her boyuttaki uygulamayı paraya dönüştürmenin en popüler yollarından biridir. Fiyatlandırma modeline bağlı olarak yayıncılar, ya bir ziyaretçi reklama her tıkladığında ya da her 1.000 gösterim başına para kazanabilirler.
👉 Daha fazla bilgi için Bölüm 05: Dijital Reklamcılığın Ana Mecraları ve Kanalları bölümüne bakın. Bu bölümde farklı dijital reklam türleri hakkında detaylar bulabilirsiniz.
2. 🔒 Ödeme Duvarları ve Kayıt Duvarları
Birçok popüler haber ve premium içerik sitesi, içeriklerini ödeme duvarları (paywalls) ve kayıt duvarlarının (registration walls) arkasına saklar.
Ödeme Duvarları (Paywalls)
Kullanıcıların içeriğe erişebilmesi için ya bir abonelik satın almasını ya da tek seferlik bir ücret ödemesini gerektirir.
Haber ve medya şirketleri, reklam engelleyiciler nedeniyle yaşadıkları finansal kayıpları telafi etmek için giderek daha fazla ödeme duvarı uygulamaktadır.
Kayıt Duvarları (Registration Walls)
Kullanıcıların içeriğe erişebilmesi için ücretsiz bir hesap oluşturmasını ya da yalnızca e-posta adreslerini sağlamasını gerektirir.
Kayıt duvarları, yayıncıların birinci taraf verileri toplamasına ve hedeflenebilir kitleler oluşturmasına olanak tanır.
Yayıncılar daha sonra bu kitleleri reklamverenlere sunabilir; bu kitleler reklam hedeflemesi için kullanılabilir. Ancak bu yöntem hâlâ reklam engelleyicilere karşı hassastır.
3. 🛍️ Ürünler ve Hizmetler
Bazı yayıncılar, web sitelerini kendi ürün ve hizmetlerini satarak ya da başka şirketlerle ortaklık kurup onların ürün ve hizmetlerini tanıtarak gelir elde eder. Bu durumda ya komisyon ya da gelirden belirli bir yüzde kazanırlar.
Buna örnek olarak e-ticaret siteleri, bağlı kuruluş (affiliate) siteleri, sektör araştırma şirketleri ve premium içerik ile dijital ürünler sunan siteler verilebilir.
4. 📊 Veri Satışı
Büyük yayıncılar, binlerce veri setine ve kullanıcı profiline erişimleri sayesinde bu bilgileri veri komisyoncularına veya doğrudan reklamverenlere satabilmektedir.
Kitle verisi = Para
🖥️ Reklam Teknolojisi (AdTech) Nedir?
Artık çevrimiçi reklamcılık ekosistemindeki en önemli iki oyuncuyu tanımladığımıza göre, bizi bir arada tutan teknolojiyi kısaca tanıtarak çevrimiçi reklamcılık dünyasındaki yolculuğumuza başlama zamanı geldi.
📈 Dijital Dönüşüm
Günümüzün dijital dünyasında çevrimiçi reklam kampanyalarının yürütülme şekli, son 150+ yıldaki reklamcılık kampanyalarının yürütülüşünden tamamen farklı görünmektedir.
Bu dönüşüm, reklam teknolojisinin yükselişi sayesinde olmuştur. Reklam teknolojisi, medya satın almacıların reklam kampanyalarını yönetme, ölçme ve optimize etme yöntemini kökten değiştirmiştir.
🔍 Tanım
Reklam teknolojisi (Advertising technology) (Ad Tech, AdTech, adtech, ad tech, ad technology olarak da yazılır); dijital reklam kampanyalarını oluşturmak, yürütmek, yönetmek, ölçmek ve optimize etmek için kullanılan yazılım ve araçları ifade eder.
Dijital reklamcılıkla ilgili tüm taraflar — markalar ve reklamverenlerden reklam ajanslarına, teknoloji sağlayıcılarına ve yayıncılara kadar — bir veya daha fazla reklam teknolojisini kullanır.
AdTech’in ilk parçaları 1990’ların ortalarında piyasaya sürüldüğünden beri, çeşitli problemleri çözmek ve yeni fırsatları değerlendirmek için birçok yeni sistem ortaya çıkmıştır.
🌟 AdTech’in Değer Önerisi
AdTech, markaların kitleleriyle bağlantı kurma şeklini devrim niteliğinde değiştirmiş, her iki tarafın da istediği ve ihtiyaç duyduğu şeylere ulaşmasına yardımcı olmuştur:
Reklamverenler için:
Ölçülebilir sonuçlarla, yüksek etkileşimli ve değerli kitleleri hedefleyen başarılı reklam kampanyaları ister.
Yayıncılar için:
Reklam envanterlerinin yüksek oranlarda, mümkün olan en yüksek fiyata ve minimum maliyetle satılmasını ister.
Yukarıdaki görselde, reklamveren (The Energy Drink Co.) reklamlarının yayıncının web sitesinde (Daily News) gösterilmesi için ödeme yapıyor.
🚀 Gelenekselden Dijitale
Özünde, reklamcılığın amacı her zaman bu olmuştur; ancak internetin yaygınlaşması ve AdTech’in ortaya çıkışı, sürece yeni kanallar, mecralar ve ölçek eklemiştir.
Örneğin; Chicago’daki bir marka veya reklam ajansı, Chicago Tribune gazetesini arayıp Pazar sayısında tam sayfa reklam vermek yerine, artık birden fazla yayıncının web sitesinde reklam alanı satın alabilir ve reklamlarını yalnızca Chicago’daki insanlara gösterebilir. Bu kişiler, reklamverenin ürün veya hizmetini satın almakla ilgilenebilecek potansiyel müşteriler olacaktır.
Bu ziyaretçiler, reklamverenin ideal hedef müşteri profiline (diğer adıyla hedef kitle) uygun olacaktır. Bu profil; demografi, ilgi alanları, davranışlar, son satın alımlar ve web geçmişi gibi çeşitli ölçütlerden oluşur.
Reklamveren ayrıca, hedef kitlesine doğru zamanda, doğru yerde ve doğru cihazda ulaşmak ister — örneğin, iş saatlerinde evde bir dizüstü bilgisayardan veya gece yarısı şehir merkezinde bir mobil cihazdan.
💡 Hedef Kitle Nedir?
Bir hedef kitle, bir reklamverenin ürün veya hizmetinin potansiyel alıcıları için en uygun olan tüketici grubudur. Genellikle belirli ihtiyaçlar veya isteklerle tanımlanırlar.
Hedef kitle, genellikle tüketicilerin demografi, ilgi alanları ve/veya davranışlarının bir kombinasyonuna dayanarak belirlenir.
⚙️ AdTech’in Sorumlulukları
Yalnızca mecra değişmedi, medya satın alma ve satma süreci de çevrimiçi dünyaya uyum sağladı.
Eskiden markalar gazetelere ve dergilere reklam verdiklerinde, reklamverenler doğrudan gazetenin satış ekibiyle iletişime geçer ve uygun reklam alanını satın alırlardı.
Günümüzde ise çoğu çevrimiçi medya, reklam teknolojisi kullanılarak alınıp satılmaktadır. Ancak AdTech yalnızca reklamı reklamverenden yayıncıya taşımaktan çok daha fazlasından sorumludur.
İşte AdTech’in Sorumlu Olduğu Bazı Şeyler:
- ✅ Reklamverenin hedefleme kriterlerine göre, belirli bir kullanıcı grubuna hangi reklamların gösterileceğine karar vermek
- ✅ Çevrimiçi medyayı (reklamları), farklı kanallar (web ve uygulama içi mobil) ve cihazlar (akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler vb.) üzerinden dağıtmak
- ✅ Reklamverenler için kampanya performansını, yayıncılar için ise getiriyi optimize etmek
- ✅ Kullanıcılar hakkında veri toplamak ve hedef kitleler oluşturmak
- ✅ Ölçüm ve analiz raporları hazırlamak
- ✅ Faturalama ve medya satın alma sürecini yönetmek
👉 Bölüm 04: Çevrimiçi Görüntülü Reklamcılık Ekosistemindeki Ana Teknoloji Platformları ve Aracılar bölümünde, farklı AdTech platformlarının nasıl çalıştığını ve dijital reklamcılıkta oynadıkları rolü daha yakından inceleyeceğiz.
📝 Önemli Terimlerin Açıklaması
Bu kitabı okurken keşfedeceğiniz en önemli şeylerden biri (eğer fark etmediyseniz), çevrimiçi reklamcılık sektörünün kendi terminolojisine ve bitmek bilmeyen kısaltmalarına sahip olduğudur.
Şimdi bu kitapta sıkça karşılaşacağınız bazı önemli terimlere göz atacağız. Ayrıca, reklam teknolojisi terminolojisinin kapsamlı bir listesi için AdTech Sözlüğü’ne de bakabilirsiniz.
📐 Reklam Alanı (Ad Slot)
Bir reklam alanı (ad slot), bir web sitesinde reklamlarla doldurulan gerçek bölgeyi ifade eder. Bunu, reklamlara özel ayrılmış bir web sitesi bölümü olarak düşünebilirsiniz.
Bir reklam alanının içinde, reklam sunucusuyla iletişim kurarak gerçek bir reklamın yüklenmesini sağlayan bir reklam etiketi (ad tag) bulunur.
📏 Reklam Boşluğu (Ad Space)
Reklam boşluğu (ad space), reklam alanındaki mevcut gerçek gösterimi ifade eder.
📌 Not: “Ad space” ve “ad slot” terimleri genellikle birbirinin yerine kullanılır; ancak temel fark, ad slot’un reklam boşluğunun barındırıldığı yer olmasıdır.
🔍 Ad Slot vs Ad Space - Detaylı Karşılaştırma
1. Reklam Alanı (Ad Slot)
- Bir web sitesinde, uygulamada veya dijital mecrada önceden tanımlanmış reklam gösterim yeridir
- Örneğin: Bir haber sitesinde sayfanın sağ üst köşesinde banner için ayrılmış sabit bir kutu
- Teknik olarak genellikle bir reklam sunucusu (ad server) üzerinden doldurulur
- Her sayfada birden fazla ad slot olabilir (üst banner, yan bar, içerik içi, footer gibi)
- Slot = reklam yerleşimi için “çerçeve”
2. Reklam Boşluğu (Ad Space)
- Bir web sitesi veya mobil uygulamada reklam için satılabilir tüm alanların toplamıdır
- Yani sitenin veya uygulamanın envanterini ifade eder
- Örneğin: Bir haber sitesinde 5 farklı reklam alanı (slot) varsa, bu sitenin reklam boşluğu bunların toplam kapasitesidir
- Reklam boşluğu, reklamverenlere “satılabilir reklam hacmi” olarak sunulur
- Space = tüm reklam alanlarının ticari toplamı
🎯 Analoji: Billboard (Reklam Panosu)
Bu noktayı daha iyi açıklamak için bir reklam panosunu (billboard) düşünün:
- Reklam panosunun kendisi = Ad Slot (reklam alanı çerçevesi)
- Panonun içindeki beyaz bölüm = Ad Space (reklam boşluğu)
📦 Envanter (Inventory)
Envanter (Inventory), diğer adıyla reklam envanteri (ad inventory), bir web sitesinde mevcut tüm reklam boşluklarına verilen addır.
📌 Not: Bazen inventory ve ad space terimleri birbirinin yerine kullanılır.
Üç Ana Envanter Türü
1. Premium Inventory (Premium Envanter)
Bir yayıncının en çok talep edilen ve en değerli envanteridir. Genellikle bilinen yayıncı sitelerinde, yüksek trafik alan sayfalarda (ör. ana sayfa) veya sayfanın üst kısmı gibi yüksek görünürlük alanlarında bulunur.
2. Remnant Inventory (Artık Envanter)
Yayıncının, doğrudan anlaşmalar veya birincil gelir kanalları üzerinden reklamverenlere satmayı başaramadığı envanterdir. Temel olarak, yayıncıların standart fiyatlarının altında satmaya razı oldukları “kalan” envanterdir.
3. Long-tail Inventory (Uzun Kuyruk Envanteri)
Küçük sitelerde ve bloglarda bulunan envanterdir. Bu tür envanterin büyük kısmı Google AdSense üzerinden satılır.
Uzun kuyruk siteleri bazen AdSense’e alternatif daha iyi gelir yöntemleri arar; örneğin, bağlı kuruluş programlarına veya ağlara katılarak.
🎨 Reklam İçeriği (Creative)
Bir creative, kullanıcının maruz kaldığı gerçek reklam dosyasıdır.
En Yaygın Creative Türleri:
- 🖼️ Grafik dosyaları (statik veya animasyonlu)
- 🎬 Video dosyaları
- 🔊 Ses dosyaları
Bu içerikler GIF, JPEG ve HTML5 (önceden Flash) gibi formatlarda veya video için MOV, FLV, MP4 gibi formatlarda olabilir.
Farklı reklam türlerine örnekler: Görüntülü (Display), Video, Zengin Medya (Rich Media)
📋 Reklam İçeriği Spesifikasyonları (Creative Specifications)
Reklam içerik spesifikasyonları, ekosistemdeki tüm tarafların (reklam ajansları tarafından yaratılan içerikler, AdTech sağlayıcıları tarafından ölçülüp dağıtılan reklamlar ve yayıncıların sitelerinde gösterilen reklamlar) reklamları almasını, işlemesini ve görüntülemesini sağlamak için hazırlanır.
Bu standartlar, çevrimiçi reklamcılık sektöründe standartlaşmayı sağlamak amacıyla Interactive Advertising Bureau (IAB) tarafından geliştirilmiştir.
Genel olarak reklam içerik spesifikasyonları şunları kapsar:
1. Boyut, Ölçü ve Dosya Formatlarının Belirtilmesi
Örneğin: 300x250 piksel (ölçü), maksimum 100 KB (dosya boyutu). Dosya formatı: HTML5, GIF veya JPEG.
2. İyi Uygulama Kurallarının Belirlenmesi
Örneğin:
<noscript>etiketi kullanılmalıdır. Bu, tarayıcılarında script engelli olan kullanıcılar için alternatif bir görsel yol sağlar.- LEAN prensipleri: Hafif, şifrelenmiş, reklam tercihleriyle uyumlu, kullanıcıya müdahaleci olmayan reklamlar.
3. Fonksiyonel Gereksinimlerin Tanımlanması
Örneğin:
- Maksimum animasyon süresi: 15 saniye
- Ses kullanıcı tarafından başlatılmalıdır (yani kullanıcı sesi açıp kapatabilmeli). Varsayılan durum sessiz olmalıdır
- Reklamın genişlemesine izin verilmez
4. Diğer Teknik Gereksinimlerin Eklenmesi
Örneğin:
- Minimum 24 kare/saniye (fps)
- Bir web sayfasındaki içerik öğelerini belirlemek için Z-index yönergeleri. Bu yönergeler, reklamların doğru CSS katmanında görüntülenmesini sağlayarak kullanıcıya sorunsuz bir deneyim sunar. Böylece reklamların yayıncının içeriğinin (ör. metin ve görseller) üstüne binmesi engellenir.
📐 Görüntülü Reklam Formatları (Display Ad Formats)
Web tarayıcılarında gösterilen reklamların, nerede göründüklerine ve hangi cihazda (masaüstü veya mobil) görüntülendiklerine bağlı olarak farklı şekil ve boyutlarda geldiğini zaten fark etmişsinizdir.
Her reklam türünün kendine özgü bir format seti vardır. Çoğu, IAB tarafından 1990’ların sonlarında / 2000’lerin başlarında endüstri için bir standart oluşturmak ve reklamcılar ile yayıncıların ticaretini kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiştir.
Geleneksel Popüler Çevrimiçi Reklam Formatları:
- Medium Rectangle – 300x250 px
- Leaderboard – 728x90 px
- Billboard – 970x250 px
- Skyscraper – 160x600 px
- Portrait – 300x1050 px
(Bütün ölçüler piksel (px) cinsindendir.)
Bu reklam formatları, son on yılın büyük bir bölümünde çevrimiçi reklamcılıkta kullanılan evrensel reklam paketi (UAP)‘nin bir parçasıdır.
🔄 Esnek Boyutlu Reklam Spesifikasyonları
Yukarıdaki reklam formatları piksel (px) cinsinden gösterilmiştir. Ancak IAB’nin (Interactive Advertising Bureau) en son güncellemesi bu reklam formatlarını biraz değiştirmiştir.
IAB Yeni Reklam Portföyü
Temmuz 2017’de, Interactive Advertising Bureau (IAB) yeni bir standardın son halini yayınladı. Bu standart, IAB Standard Ad Unit Portfolio olarak bilinir ve 2002’den bu yana yapılan en büyük güncellemedir. Ayrıca evrensel reklam paketi (UAP)’nin yerini almıştır.
Reklam Birimi Portföyü (Ad Unit Portfolio), her bir reklam içeriğinin farklı ekran boyutlarına ve çözünürlüklerine uyum sağlayabilmesine imkân tanıyacak reklam birimleriyle zenginleştirilmiştir.
Artık reklam birimleri, belirli piksel boyutları yerine en-boy oranına (aspect ratio) dayalı boyutları da kapsamaktadır ve LEAN prensiplerini içermektedir:
- Lightweight (Hafif)
- Encrypted (Şifrelenmiş)
- AdChoices destekli
- Non-invasive (Mobil, display (görüntülü) ve native (doğal) reklam formatları boyunca kullanıcıya müdahaleci olmayan) reklamlar
Görseller, 1:1 ve 1:2 en-boy oranına sahip reklamlar arasındaki farkı göstermektedir. Mevcut IAB reklam formatları dokuz farklı en-boy oranından oluşmaktadır. Daha fazla bilgi için: iab.com
En-boy oranı özelliği, reklamların farklı ekran boyutlarına ve çözünürlüklere uyum sağlamasına olanak tanır.
IAB’nin Yeni Reklam Portföyü HTML5’e Dayanmaktadır ve Ayrıca Şu Konular İçin Yönergeler İçermektedir:
- 🥽 Artırılmış gerçeklik (AR)
- 🌐 Sanal gerçeklik (VR)
- 📱 Sosyal medya
- 📹 Mobil video
- 😊 Emoji reklam mesajları
- 🎥 360 derece video reklamlar
👁️ Gösterim (Impression)
Bir gösterim (impression), bazen reklam görüntülenmesi (ad view) olarak da adlandırılır ve her reklam içeriği sunulduğunda sayılır.
📌 Önemli Not: Eğer bir kullanıcı sayfayı yeniler ve aynı reklamı tekrar görürse, bu yeni bir gösterim olarak sayılır.
👉 Daha fazla bilgi için Bölüm 06: Reklam Sunumu (Ad Serving) bölümüne bakın. Burada gösterimlerin nasıl takip edildiği anlatılmaktadır.
👀 Görüntülenebilir Gösterim (Viewable Impression)
Bir görüntülenebilir gösterim (viewable impression), bir gösterimin gerçekten bir insan tarafından görülüp görülmediğini belirlemek için kullanılan bir metriktir.
Bazen gösterimler, bir bot tarafından “görülmüş” olabilir veya kullanıcının görmediği sayfa bölümlerinde (örneğin, kullanıcının aşağı kaydırmadığı bir sayfanın alt kısmında) yer alabilir.
IAB Görüntülenebilirlik Standardı:
Bir reklamın görüntülenebilir sayılması için IAB standardı:
Reklamın piksellerinin en az %50’si, en az 1 saniye boyunca görünür olmalıdır.
Video reklamlar için de aynı kural geçerlidir.
👉 Daha fazla bilgi için Bölüm 13: Reklam Dolandırıcılığı ve Görüntülenebilirlik bölümüne bakın.
🖱️ Tıklama (Click)
Bir tıklama (click), bir kişi reklama tıkladığında sayılır. Bu, kişinin reklamverenin web sitesine ulaşamaması durumunda bile (örneğin site geçici olarak kullanılamıyorsa) geçerlidir.
🎯 Dönüşüm (Conversion)
Bir dönüşüm (conversion), bir kullanıcı reklamveren veya pazarlamacı tarafından belirlenen bir hedefi tamamladığında sayılır.
Örneğin, bir hedef şunlar olabilir:
- 🛒 Kullanıcıların bir ürün satın alması
- ✍️ Bir çevrimiçi hizmete kaydolması
- 📥 Bir dosya indirmesi (örneğin e-kitap)
- 📝 Bir açılış sayfasındaki iletişim formunu doldurması
Soldaki form hedefi temsil ediyor — ziyaretçilerin ücretsiz rehberi indirmesi. Sağdaki grafik ise aylık dönüşüm sayısını, yani rehberin kaç kez indirildiğini gösteriyor.
🚀 Açılış Sayfası (Landing Page)
Bir açılış sayfası (landing page), çevrimiçi bir kullanıcının bir reklama veya bağlantıya tıkladıktan sonra ulaştığı web sayfasıdır.
Açılış sayfaları, reklamverenin web sitesindeki sıradan sayfalardan farklı olacak şekilde tasarlanır; çünkü tek bir amaca hizmet ederler: Kullanıcıyı dönüştürmek ve hedefi tamamlamasını sağlamak (örneğin yukarıda bahsedilenler gibi).
Reklam kampanyaları genellikle trafiği açılış sayfalarına yönlendirir. Böylece dönüşüm sayısı artırılır, özellikle de doğrudan yanıt (direct-response) veya müşteri bulma (prospecting) kampanyalarında.
Soldaki sayfa, özel olarak hazırlanmış bir açılış sayfasını gösteriyor. Tek bir tema (programatik medya satın alma geliştirme hizmetleri) ve tek bir hedefi var (birebir danışmanlık planlamak). Sağdaki sayfa ise daha genel bir tema ve farklı gezinme seçeneklerine sahip bir ana sayfayı gösteriyor.
📊 Bir Kampanyanın Etkinliği
Bu kitap boyunca, sık sık bir reklam kampanyasının etkinliğinden bahsedeceğiz.
Bu, kampanyanın hedeflerine ve amaçlarına ulaşmasıyla ilgilidir. Yani, dönüşüm ve satış sayısını artırmak veya reklamverenin açılış sayfasına ya da web sitesine daha fazla trafik çekmek gibi.
💰 Fiyatlandırma Modelleri
Reklamverenlerin yayıncı sitelerde reklamlarını göstermek için ödeme yaptığı birkaç yöntem vardır.
1. 📈 Bin Gösterim Başına Maliyet (Cost Per Mille - CPM)
CPM fiyatlandırma modeli, 1.000 gösterim başına maliyeti ifade eder. Mille Latince’de “bin” anlamına gelir.
💡 Neden 1.000 Gösterim?
Bireysel gösterimler yerine 1.000 gösterimin kullanılmasının sebebi, tek bir gösterim başına fiyatın çok küçük olmasıdır. Örneğin, bir gösterim için reklamveren yalnızca 0,002 $ ödüyorsa, bunu tek tek hesaplamak muhasebe açısından zahmetli olurdu.
Reklam sunucuları (ad servers) ve DSP’ler (demand-side platforms) maliyeti tek gösterim başına hesaplasalar da (örneğin 0,002 $/gösterim), reklamveren, yayıncı veya AdOps ekibine sunulan formül genellikle CPM üzerinden olur. Çünkü bu hesaplamayı çok daha kolay hale getirir.
2. 🖱️ Tıklama Başına Maliyet (Cost Per Click - CPC)
CPC, bir reklam veya bağlantı üzerindeki her tıklamanın reklamverene ne kadara mal olduğunu ifade eden bir fiyatlandırma modelidir.
Örneğin, bir reklamveren, yayıncıdan CPC bazında 1,10 $ fiyatla reklam envanteri satın alırsa, bir ziyaretçi reklama her tıkladığında reklamverenden 1,10 $ ücret alınır.
3. 🎯 Eylem / Edinim Başına Maliyet (Cost Per Action / Acquisition - CPA)
Bu modelde, yayıncı veya bağlı ortak (affiliate), yalnızca kullanıcı bir dönüşüm gerçekleştirdiğinde (örneğin bir ürün satın aldığında veya bir form doldurduğunda) reklamverenden ödeme alır. Yani sadece reklamı görüntülemek veya tıklamak ödeme için yeterli değildir.
CPA modeli genellikle affiliate pazarlamasında kullanılır ve CPM veya CPC kadar yaygın değildir.
🎯 Strateji ve Model Seçimi
Reklamverenler genellikle fiyatlandırma modelini, reklam stratejilerine göre seçerler:
- Eğer reklamveren, geniş çapta marka bilinirliği (brand awareness) kazanmak istiyorsa → muhtemelen CPM modelini tercih eder
- Eğer dönüşümleri artırmak istiyorsa → büyük ihtimalle CPC veya CPA modellerini tercih edecektir
📊 Biliyor muydunuz?
Mevcut dijital reklamcılık verileri (CTR, reklam formatı performansı, dikey performans vb.) hakkında tahmini değerler alabilirsiniz: Google’s Display Benchmark tool
🎓 Bölüm Özeti
Burada en önemli terimlerin listesi tamamlandı.
Kitap boyunca başka ifadeler, kısaltmalar ve terimlerle de karşılaşacaksınız. Bunlar, açık gri bilgi kutularında tanıtılacak ve ayrıca kitabın sonundaki AdTech Sözlüğüne bağlantı verilecektir.
| ⬅️ Bölüm 01: Giriş | 🏠 Ana Sayfa | ➡️ Bölüm 03: Çevrimiçi Reklamcılık Teknolojisinin Tarihi |